Ana sayfa > Marka ve Patent Hukuku
MARKA PATENT HUKUKU
Marka; Bir mal, hizmet ya da kurumu tanıtmaya ve benzerlerinden ayırmaya yarayan tescil edilmiş özel ad, kısaltma veya işaret anlamına gelmektedir.
Marka hakkı ise; hukuki açıdan sahibinin izni olmadan markanın kullanılmasının önlenmesine yarayan ve ayni etkileri olan mutlak bir haktır. Mutlak haklar; herkes tarafından ihlal edilmeye müsait olan, dolayısıyla da hak sahibinin, ihlal eden herkese karşı ileri sürebileceği, hakkına riayet edilmesini talep edebileceği haklardandır. Türk hukukuna göre marka üzerinde iddia edilecek hak; parayla ölçülebilen, miras yoluyla iktisap edilebilen, devri ve dolayısıyla da rehnedilmesi ve haczedilmesi caiz, herkese karşı dermeyan edilebilen mutlak bir hak olarak geçmektedir.
Yeni olan, sanayiye uygulanabilir olan ve buluş basamağı içeren olguların korunmasını sağlayarak bu buluşun kime ait olduğunu gösteren sınai mülkiyet hakkına patent denir.
Marka ve Patent hususunda Sınai Haklar Alanındaki Hizmetlerimiz:
• 6796 sayılı Sınai Mülkiyet Kanunu çerçevesinde; Marka imajının oluşturulması, marka ve patent portföylerinin yönetimi ve bu konularda düzenli danışmanlık hizmetleri sunulması,
• Ticari sırların korunması, e-ticaret, yayın ve medya gibi alanlarda danışmanlık hizmetleri
• Taklit marka ve tasarımların toplatılması, bu hususta ilgili kişiler aleyhine yapılacak suç duyuruları, her türlü cezai ve hukuki başvurular, davalar
• Marka, patent, faydalı model ve tasarım haklarına tecavüz davaları
• Marka ve tasarım tescil işlemleri
• Sınai haklara tecavüzden kaynaklı maddi tazminat, manevi tazminat ve itibar tazminatı davaları
• İnternet üzerinden gerçekleştirilen taklit marka veya tasarımların satışının engellenmesi, içeriğin yayından kaldırılması, erişimin engellenmesi davaları
• Delil tespitleri
• Gerçek hak sahipliğinin tespiti
• Hükümsüzlük davaları
• Kullanmamaya dayalı iptal davaları
• Lisans sözleşmeleri
• Marka,patent,tasarım, faydalı modele yönelik devir sözleşmelerinin hazırlanması ve ilgili işlemlerin yerine getirilmesi
• Tecavüzün bulunmadığının tespitine ilişkin davalar